top of page

İşkence Suçu, Şartları ve Cezası 2025

  • Yazarın fotoğrafı: Stj. Av. Melissa Öçal
    Stj. Av. Melissa Öçal
  • 21 Mar
  • 6 dakikada okunur

İşkence Suçu Şartları ve Cezası 2025


İŞKENCE SUÇU TCK 94 MEVZUAT

(1) Bir kişiye karşı insan onuruyla bağdaşmayan ve bedensel veya ruhsal yönden acı çekmesine, algılama veya irade yeteneğinin etkilenmesine, aşağılanmasına yol açacak davranışları gerçekleştiren kamu görevlisi hakkında üç yıldan oniki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. (Ek cümle:12/5/2022-7406/4 md.) Suçun kadına karşı işlenmesi hâlinde cezanın alt sınırı beş yıldan az olamaz

(2) Suçun;

a) Çocuğa, beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye ya da gebe kadına karşı,

b) Avukata veya diğer kamu görevlisine karşı görevi dolayısıyla, İşlenmesi halinde, sekiz yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

(3) Fiilin cinsel yönden taciz şeklinde gerçekleşmesi halinde, on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

(4) Bu suçun işlenişine iştirak eden diğer kişiler de kamu görevlisi gibi cezalandırılır.

(5) Bu suçun ihmali davranışla işlenmesi halinde, verilecek cezada bu nedenle indirim yapılmaz.

(6) (Ek: 11/4/2013-6459/9 md.) Bu suçtan dolayı zamanaşımı işlemez.


ree

İşkence Suçu TCK 94


5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 94.maddesinde bulunan işkence suçu bir kamu görevlisinin, bir kişiye karşı insan onuruna bağdaşmayan şekilde ruhsal veya bedensel acı çekmesine, aşağılanmasına yol açacak hareketlerde bulunmasıdır. İşkence suçunun konusu insan vücudu ve manevi unsuru kasttır. Bu kanun maddesi ile ''insan onuru'', ''adil yargılanma hakkı'',''kamu idaresinin saygınlığı'',''vücut dokunulmazlığı'' ve ''yaşam hakkı'' korunmaktadır.

Kasten yaralama,cinsel taciz,hakaret niteliği taşıyan eylemler ani olmamakla birlikte sistematik ve belli bir süre içinde olacak şekilde işlendiğinde işkence suçunu oluşturur. Polisin ifade alma sırasında darp uygulayarak kişiyi konuşturmaya çalışması ve konuşmazsa kişinin ailesine zarar vereceklerini söylemesi aslında kasten yaralama ve tehdit suçlarını oluşturur ancak bu eylem görev esnasında bir kamu görevlisi tarafından sistematik bir şekilde işlendiğinden artık kasten yaralama ve tehdit suçu değil, işkence suçu oluşur.

Yazıyı Sonlandırın

İşkence Suçunda Fail ve Mağdur


İşkence suçu özgü bir suç olduğundan ancak kamu görevlileri tarafından işlenebilir yani fail yalnızca kamu görevlileridir.Bu durumda işlenen suçun kamu görevlisinin görevini kötüye kullanmak ve göreviyle bağlantılı olmak suretiyle işlenmesi gerekir. Mağdur ise gerçek kişi olmak şartı ile herhangi bir kişi olabilir.


İşkence Suçunda Eylem


Bu suç seçimlik hareketli bir suçtur. İşkence suçunu oluşturan hareketler insan onuruyla bağdaşmayan ve bedensel veya ruhsal yönden acı çekmesine, algılama veya irade yeteneğinin etkilenmesine, aşağılanmasına yol açacak davranışlardır.

İşkence suçu, icrai olarak işlenebileceği gibi ihmali olarak da işlenebilir. Buna örnek olarak polisin kişinin su ve yemek ihtiyacını karşılamaması ya da bir bir kamu görevlisi kişiye karşı işkence suçu işlerken başka bir kamu görevlisinin bunu görüp ya da bilip müdahale etmemesi verilebilir. Suç, ihmali davranışla işlenmiş olsa bile failin cezasında indirim yapılmaz. Ek olarak işkence suçunda haksız tahrik indirimi uygulanmaz.


İşkence Suçunda İçtima


Cinsel taciz şeklinde gerçekleşen işkence suçu bileşik bir suçtur. Cinsel taciz suçu bağımsız niteliğini yitirerek işkence suçunun ağırlaştırıcı nedenini oluşturur. Yani faile cinsel taciz suçundan ayrı ceza vermek yerine işkence suçundan verilecek ceza arttırılır.

İşkence suçunda zincirleme suç hükümleri uygulanmaz. Aynı kişiye karşı farklı zamanda işlenen suçlardan dolayı gerçek içtima hükümleri uygulanır. Yani fail işlediği her suçtan ayrı ayrı cezalandırılır.


İşkence Suçunda Zamanaşımı, Uzlaşma, Görevli Mahkeme


İşkence suçu uzlaşmaya tabi suçlardan değildir. Şikayete tabi suçlardan olmadığı gibi savcılık tarafından resen soruşturulur. Görevli mahkeme ise ağır ceza mahkemesidir.


İşkence Suçunda Adli Para Cezasına Çevirme, Erteleme ve Hükmün Geri Bırakılması (HAGB)


Adli para cezası, bir suçun cezası olarak mahkemece belirlenen gün sayısı kadar hesaplanan bir meblağın hükümlü tarafından Devlet Hazinesine ödenmesini gerektiren bir ceza yaptırımıdır. İşkence suçunda adli para cezası uygulanması mümkün değildir.

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB), mahkeme tarafından verilen ceza hükmünün, sanığın belirli bir denetim süresi boyunca yükümlülüklere uygun davranması koşuluyla açıklanmayarak beklemeye alınmasıdır. İşkence suçunda HAGB hükümleri uygulanmaz.

Ceza infazının ertelenmesi, işlediği bir şu sebebi ile hapis cezası alan kişinin cezasını çekmesinin belli bir süre ertelenmesidir. İşkence suçunda erteleme hükümleri uygulanmaz.


İşkence Suçu Cezası (TCK 94)


Bir kişiye karşı insan onuruyla bağdaşmayan ve bedensel veya ruhsal yönden acı çekmesine, algılama veya irade yeteneğinin etkilenmesine, aşağılanmasına yol açacak davranışları gerçekleştiren kamu görevlisi hakkında üç yıldan oniki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur (TCK m.94/1). (Ek cümle:12/5/2022-7406/4 md.) Suçun kadına karşı işlenmesi hâlinde cezanın alt sınırı beş yıldan az olamaz.

Suçun;

a) Çocuğa, beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye ya da gebe kadına karşı,

b) Avukata veya diğer kamu görevlisine karşı görevi dolayısıyla,

İşlenmesi halinde, sekiz yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur (TCK m.94/2).

Fiilin cinsel yönden taciz şeklinde gerçekleşmesi halinde, on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur (TCK m.94/3).

Bu suçun işlenişine iştirak eden diğer kişiler de kamu görevlisi gibi cezalandırılır (TCK m.94/4).

Bu suçun ihmali davranışla işlenmesi halinde, verilecek cezada bu nedenle indirim yapılmaz (TCK m.94/5).


Bu suçtan dolayı zamanaşımı işlemez (TCK m.94/6).

 

Neticesi Sebebiyle Ağırlaşmış İşkence Suçunun Cezası (TCK 95)

İşkence fiilleri, mağdurun ;

a) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına,

b) Konuşmasında sürekli zorluğa,

c) Yüzünde sabit ize,

d) Yaşamını tehlikeye sokan bir duruma,

e) Gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun vaktinden önce doğmasına,

sebep olmuşsa, yukarıdaki maddeye göre belirlenen ceza, yarı oranında artırılır (TCK m.95/1).

 

İşkence fiilleri, mağdurun;

a) İyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine,

b) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine,

c) Konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına,

d) Yüzünün sürekli değişikliğine,

e) Gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun düşmesine,

Neden olmuşsa, yukarıdaki maddeye göre belirlenen ceza, bir kat artırılır (TCK m.95/2).

İşkence fiillerinin vücutta kemik kırılmasına neden olması halinde, kırığın hayat fonksiyonlarındaki etkisine göre sekiz yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur (TCK m.95/3).

İşkence sonucunda ölüm meydana gelmişse, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur (TCK m.94/4).


İşkence Suçu Örnekleri


-Polis memurunun şüphelinin ifadesi alınırken şüpheliyi aç ve susuz bırakması, şüpheliye fiziksel ve psikolojik şiddet uygulaması

-Jandarma görevlisinin sanığı falakaya yatırması

-Gözaltındaki kişinin havasız bırakılması

-Gözaltındaki kişinin çırılçıplak soyulup soğuk su dökülmesi

-Gözaltındaki anneyi veya babayı çocuklarına zarar vermek ile tehdit etmek

-Cezaevindeki hükümlüye elektrik vermek, tecavüz etmek


İŞKENCE SUÇU ÖRNEK YARGITAY KARARI

YARGITAY

8. CEZA DAİRESİ

E. 2013/7707

K. 2014/5504

T. 6.3.2014

* İŞKENCE ( Polis Memurlarının Şikayetçiyi Tekme ve Jopla Vurarak Darp Ettiği - Ellerini Kelepçeleyerek Araç İçerisinde Alıp Dolaştırdıkları Araç İçerisinde de Darp Ederek Yaraladıkları ve Hakaret Ettikleri/Eylemlerinin İşkence Suçunu Oluşturduğunun Gözetileceği )

* POLİS MEMURUNUN MÜŞTEKİYİ DARP ETMESİ ( Polis Memurlarının Şikayetçiyi Tekme ve Jopla Vurarak Darp Ettiği - Ellerini Kelepçeleyerek Araç İçerisinde Alıp Dolaştırdıkları Araç İçerisinde de Darp Ederek Yaraladıkları ve Hakaret Ettikleri/Eylemlerinin İşkence Suçunu Oluşturacağı )

* GÖREVLİ POLİS MEMURUNUN SUÇU BİLDİRMEME SUÇU ( Polis Memurlarının Katılanı Darp Etmeleri Karşısında Sanığın Sadece Uyarıda Bulunduğu - Kamu Adına Soruşturmayı ve Kovuşturmayı Gerektiren Bir Suçun İşlendiğini Öğrenip Yetkili Makamlara Bildirmeme Eyleminin Suçu Bildirmeme Suçunu Oluşturup Oluşturmadığı Tartışılmadan Sanık Hakkında Beraat Kararı Verilemeyeceği )

* POLİS MEMURUNUN DİĞER POELİS MEMURLAR KATILANI DARP EDERKEN ENGELLEMEMESİ ( Polis Memurları Katılanı Darp Ederken Sanığın Sadece Uyarıda Bulunduğu - Engel Olmadığı ve Olayı Olduğundan Farklı Şekilde Anlattığı/Eyleminin Kamu Görevlisinin Suçu Bildirmeme Suçunu Oluşturup Oluşturmadığı Tartışılmadan Sanık Hakkında Beraat Kararı Verilmemesi Gerektiği )

5237/m. 94, 279/1-2

ÖZET : Sanığın "Sen gel bakim buraya" diyerek seslenip çağırması üzerine müştekinin üslübun düzgün olmadığı şeklinde uyarması sonrasında, sanığın şikayetçinin yakasını tutarak tekme attığı, daha sonra diğer sanıkların gelerek ellerindeki joplar ile müştekiye vurdukları ve akabinde şahsın ellerini kelepçeleyerek araç içerisine alıp yaklaşık 20-25 dk dolaştırdıkları, bu arada her üç sanığın da şikayetçiyi araç içerisinde darp etmek suretiyle yaralamaları ve hakaret etmeleri eylemlerinin bir bütün halinde işkence suçunu oluşturduğu gözetilmelidir.

Başka bir sanığın suç tarihinde görevli olması, polis memuru olan diğer sanıkların katılanı darp etmeleri karşısında sadece uyarıda bulunması, katılanı darp etmelerine engel olmaması ve olayı olduğundan farklı şekilde aktarması, kamu adına soruşturma ve kovuşturmayı gerektiren bir suçun işlendiğini göreviyle bağlantılı olarak öğrenip de yetkili makamlara bildirimde bulunmaması eyleminin kamu görevlisinin suçu bildirmemesi suçunu oluşturup oluşturmayacağı tartışılmadan beraat kararı verilmesi hukuka aykırıdır.

DAVA : Gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : I- Sanık İ. hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükme yönelik olarak yapılan incelemede,

Mahkemece dosyada mevcut kanıtlar değerlendirilip gerektirici nedenleri açıklanmak suretiyle verilen beraat kararları usul ve yasaya uygun bulunduğundan, katılan vekilinin sübuta, eksik incelemeye yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün oybirliğiyle ONANMASINA,

II-1) Sanıklar M., M., ve A. hakkında yaralama, hakaret ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan hükümlere yönelik sanıklar müdafii ve katılan vekilinin temyizine yönelik yapılan incelemede;

Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen kanıtlara, mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine göre yerinde görülmeyen sair itirazların reddine,

Ancak;

Suç tarihinde müşteki M.'ın, tanık G. ile birlikte ... istikametinden ... Caddesine yürürken 34 A ... kod nolu araçta görev yapan sanık A.' in "Sen gel bakim buraya" diyerek seslenip çağırması üzerine müştekinin üslübun düzgün olmadığı şeklinde uyarması sonrasında, sanık A.' in şikayetçinin yakasını tutarak tekme attığı, daha sonra diğer sanıklar M. ve M.'nin gelerek ellerindeki joplar ile müştekiye vurdukları ve akabinde şahsın ellerini kelepçeleyerek araç içerisine alıp yaklaşık 20-25 dk dolaştırdıkları, bu arada her üç sanığında şikayetçiyi araç içerisinde darp etmek suretiyle raporda belirtilen şekilde yaralamaları ve hakaret etmeleri eylemlerinin bir bütün halinde işkence suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde hükümler kurulması,

2) Sanık İ. hakkında görevi kötüye kullanma suçundan kurulan hükme yönelik Cumhuriyet Savcısının temyizine gelince;

Sanığın suç tarihinde görevli olması, polis memuru olan diğer sanıkların katılanı darp etmeleri karşısında sadece uyarıda bulunması, katılanı darp etmelerine engel olmaması ve olayı olduğundan farklı şekilde aktarması, kamu adına soruşturma ve kovuşturmayı gerektiren bir suçun işlendiğini göreviyle bağlantılı olarak öğrenip de yetkili makamlara bildirimde bulunmaması eyleminin, TCK.nun 279/1-2 maddesinde tanımlanan kamu görevlisinin suçu bildirmemesi suçunu oluşturup oluşturmayacağı tartışılmadan yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,

SONUÇ : Yasaya aykırı, Cumhuriyet Savcısı, sanıklar müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 06.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

 

 


Yorumlar


Solak Hukuk Ofisi

Bu web sitesi ve içindeki bilgiler, Türkiye Barolar Birliği'nin Meslek Kurallarına ve Avukatlık Reklam Yasağı Yönetmeliği'ne uygun şekilde tasarlanmıştır.

Her hakkı saklıdır.

bottom of page