İfade Verilirken Nelere Dikkat Edilmelidir?
- Murathan Çetin
- 20 Mar
- 4 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 21 Mar
İFADE NEDİR, İFADE VERİLİRKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR? 2025
Ceza muhakemesi bakımından ifade verme işlemi, soruşturma aşaması bakımından gerçekleştirilen ve soruşturma aşamasının seyrinin nasıl ilerleyeceği hususunda Savcılığa yardım edecek bir uygulamadır. İfade verme işlemi Cumhuriyet Savcılığı tarafından gerçekleştirilebileceği gibi kolluk kuvvetleri tarafından da gerçekleştirilebilir. Diğer bir ifadeyle hakkında soruşturma dosyası yürütülen kişi Cumhuriyet Savcılığı tarafından dinlenilebileceği gibi kolluk kuvvetleri tarafından da dinlenilebilir. İfade verme işlemi önemlidir zira savcılık, yani iddia makamı hakkında soruşturma yürütülen kişiyi dinledikten yahut dinlenilen şahsın ifadesini inceledikten sonra yeterli şüpheye ulaşmışsa iddianameyi düzenleyecektir. O zaman ifade verme işlemi soruşturma aşamasının ardından kovuşturmaya mı geçileceğini yoksa kişi hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar mı verileceğini belirlemede savcının izleyeceği yollardan biridir. Pek tabii ki ceza muhakemesi hukuku bakımından diğer hukuka uygun delil ve ifadeler de aynı görevi üstlenmektedir. Peki ifade verme işlemi neden önemlidir? İfade verirken nelere dikkat edilmelidir? Avukatların ifade verme anındaki görevi nedir? İfade verirken avukat zorunlu mudur?

İFADE VERME İŞLEMİ NEDİR?
İfade verme işlemi, hakkında soruşturma dosyası açılmış kişinin kolluk kuvvetleri yahut savcılık makamı tarafından dinlenilmesi anlamına gelmektedir. Savcılık, yani iddia makamı bu işlemin ardından yeterli şüpheye erişirse iddianame düzenleyecek ve ceza dosyası açılmış olacaktır. İfade verme işlemi, sorguyla da karıştırılmaktadır. Sorgunun ifade verme işleminden farklı olan noktası şudur: İfade verme işlemi kolluk kuvvetleri yahut da savcılık tarafından gerçekleştirilirken sorgu mahkeme tarafından gerçekleştirilir. Diğer bir ifadeyle kişinin dinlenmesi kolluk kuvvetleri veya savcılık tarafından gerçekleştirilmişse ifade verme, mahkeme tarafından gerçekleştirilmişse sorgu olacaktır. İfade verme işlemi Ceza Muhakemesi Kanunu m.145’te hükme bağlanmıştır. Söz konusu hüküm aşağıdaki gibidir: “İfadesi alınacak veya sorgusu yapılacak kişi davetiye ile çağrılır; çağrılma nedeni açıkça belirtilir, gelmezse zorla getirileceği yazılır.” O halde kişi şayet ifade vermek için savcılığa veya karakola çağrılıyorsa o kişiye buna yönelik bir davetiye çıkarılır. Bu davetiye kişinin neden çağrıldığını açıkça ifade eden açıklamaları da içermek zorundadır. Aksi takdirde kişinin bunu anlamamasından kaynaklı olarak zorla getirme işleminin yapılamıyor olması gerekir. Yine aynı davetiyede kişinin gelmediği takdirde zorla getirileceği de belirtilir. O halde kendisine ifade vermesi veya sorgusunun yapılması için davetiye çıkarılan kişinin ilgili makama süresi içinde başvurması gerekecektir. Ki bu süre ilgili davetiyede belirtilir. Şayet kişi bu süre içinde gidip ifadesini vermezse CMK m.146 uyarınca zorla getirme müessesesine başvurulur. İFADE VERİLMEZSE ZORLA GETİRME KARARI Yukarıda da ifade edildiği üzere ifade vermeye çağrılan şahıs şayet gitmezse zorla getirileceği gönderilen davetiyede belirtilir. İşte bu davetiye uyarınca zorla getirme uygulaması yerine getirilir. Zorla getirme CMK m.146’da aşağıdaki şekliyle hükme bağlanmıştır: “Hakkında tutuklama kararı verilmesi veya yakalama emri düzenlenmesi için yeterli nedenler bulunan veya 145 inci maddeye göre çağrıldığı halde gelmeyen şüpheli veya sanığın zorla getirilmesine karar verilebilir.” Zorla getirme kararı, şüpheli veya sanığın açıkça kim olduğunu, kendisiyle ilgili suçu, gerektiğinde eşkâlini ve zorla getirilmesi nedenlerini içerir. Zorla getirme kararının bir örneği şüpheli veya sanığa verilir. Zorla getirme uygulaması aslında bakıldığında kişinin temel hak ve hürriyetlerini kısıtlayıcı niteliktedir. Yasal dayanağının bulunması, zorunluluk hali içermesi ve toplum barışı kavramları uyarınca tehlike oluşturabilecek kişilerin ifade vermeye veya sorguya zorla getirilmesi durumu normalleştirmektedir. İFADE VERME USULÜ İfade verme usulü, hakkında soruşturma yürütülen kişinin ifadesini verirken nasıl bir uygulama izleneceği hususunda belli kurallar getirmektedir. Buna göre ifade verme işlemi yürütülürken aşağıdaki kurallara uyulmak zorundadır:
Şüpheli veya sanığın kimliği saptanır. Şüpheli veya sanık, kimliğine ilişkin soruları doğru olarak cevaplandırmakla yükümlüdür.
Kendisine yüklenen suç anlatılır.
Müdafi seçme hakkının bulunduğu ve onun hukukî yardımından yararlanabileceği, müdafiin ifade veya sorgusunda hazır bulunabileceği, kendisine bildirilir.
Yakalanan kişinin yakınlarından istediğine yakalandığı derhâl bildirilir.
Yüklenen suç hakkında açıklamada bulunmamasının kanunî hakkı olduğu söylenir. Şüpheden kurtulması için somut delillerin toplanmasını isteyebileceği hatırlatılır ve kendisi aleyhine var olan şüphe nedenlerini ortadan kaldırmak ve lehine olan hususları ileri sürmek olanağı tanınır. İfade verenin veya sorguya çekilenin kişisel ve ekonomik durumu hakkında bilgi alınır. İfade ve sorgu işlemlerinin kaydında, teknik imkânlardan yararlanılır. İFADE VERMEDE YASAK UYGULAMALAR İfade vermede yasak uygulamalar, ifadeyi veren kişiye uygulanamayacak muameleleri ifade etmektedir. Buna göre ifade verme sırasında aşağıdaki uygulamalar yasak uygulamalar olarak adlandırılır. Yasak olmasına rağmen bu uygulamaları gerçekleştiren kolluk görevlisi veya Cumhuriyet Savcısının cezai sorumluluğu doğacaktır. İfade vermede aşağıdaki kurallara uyulmak zorundadır:
Şüphelinin ve sanığın beyanı özgür iradesine dayanmalıdır. Bunu engelleyici nitelikte kötü davranma, işkence, ilâç verme, yorma, aldatma, cebir veya tehditte bulunma, bazı araçları kullanma gibi bedensel veya ruhsal müdahaleler yapılamaz.
Kanuna aykırı bir yarar vaat edilemez. Yasak usullerle elde edilen ifadeler rıza ile verilmiş olsa da delil olarak değerlendirilemez.
Müdafi hazır bulunmaksızın kollukça alınan ifade, hâkim veya mahkeme huzurunda şüpheli veya sanık tarafından doğrulanmadıkça hükme esas alınamaz.
Şüphelinin aynı olayla ilgili olarak yeniden ifadesinin alınması ihtiyacı ortaya çıktığında, bu işlem ancak Cumhuriyet savcısı tarafından yapılabilir. İFADE VERMEDE İRADEYİ ETKİLEME İfade vermede iradeyi etkileme hususu, ifadesi alınan şahsın özgür iradesinin bozularak bazı söylemlerde bulunmasını sağlamayı hedefler. Pek çok kolluk kuvveti mensubu tarafından halen daha devam eden bu uygulama CMK’nin ilgili hükmüne aykırı olduğu gibi anayasada geçen temel hak ve hürriyetlere de aykırılık içermektedir. Bu nedenle ifade verme esnasında bunların yaşanmaması adına bir avukat eşliğinde sorguya girmek ve savunma makamının korumasından yararlanmak uygun olacaktır. İFADE VERMEDE KANUNA AYKIRI VAAT VERME Kolluk kuvvetlerince alınan ifadelerde bazı zamanlar ifadesi alınan şahsa kanuna aykırı vaatlerde bulunulabilmektedir. Sözgelimi kişiyi itirafa zorlamak amacıyla eğer itiraf ederse serbest kalacağını söylemek bu durumlardan biridir. Bu durum hem Anayasa’nın “Hiç kimse kendini veya yakınlarını suçlayıcı beyanda bulunmaya zorlanamaz” hükmüne hem de CMK’nin ifade verme usulünü ve yasak halleri düzenleyen hükümlerine aykırılık içermektedir. Bu durumda da bir avukat eşliğinde ifadenin verilmesi ve şahsın kolluk kuvvetlerince bu şekilde manipüle edilmesi önlenebilir.
İFADE VERİRKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR?
Her şeyden önce ifade verecek şahsın bir müdafi eşliğinde ifadesini vermesi esas tavsiyedir. Zira avukat, savunma makamının kutsallığı sebebiyle ifadesi alınan şahsın en ihtiyatla güvenebileceği kişidir. Bu sayede kişi, aslında söylemeyeceği şeyleri söylemekten kurtulabilir. Pek tabii ki de ifade verilirken doğru ifadeler kullanılması gerekmektedir. Yanlış yahut kolluk kuvvetlerini yanıltıcı beyanlarla ifade verme ileride şahsın ceza sorumluluğun artmasına neden olacaktır. İfadesi alınan şüpheli veya sanık müdafi talebinde bulunabilir. Bu talebin kolluk kuvvetleri tarafından reddedilmesi kolluk kuvvetlerinin cezai sorumluluğunu doğuracaktır. Yine ifadesi alınan şahsın susma hakkını kullanması mümkündür. Susma hakkının yanında kişi aşağıdaki haklara da sahiptir:
Kendisine isnat edilen suçu öğrenme hakkı
Kendisine yardım edebilecek bir müdafi talep etme ve seçme hakkı
Yakınlarına haber verilmesi hakkı ,
Şüpheden kurtulabilmesi için lehine olan delillerin toplanmasını isteme hakkı
コメント