Kasten Yaralama Suçu, Şartları ve Cezası 2025

KASTEN YARALAMA SUÇU (TCK 86)

Kasten yaralama suçunun basit hali 5237 Sayılı Türk Ceza Kanununda madde 86’da düzenlenmiştir. TCK m.86/1’e göre:” Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” denmektedir.

  Kasten başkalarının vücuduna acı vermek, sağlığını ya da algılama yeteneğini bozmak bu suçun maddi unsurlarıdır. TCK 86/1’de yer alan kasten basit yaralama, yalnızca icrai hareketlerle işlenebilmektedir. Suçun ihmali hareketle işlendiği hali TCK 88’de düzenlenmektedir. Kasten yaralama suçu; basit kasten yaralama (TCK 86) ve nitelikli kasten yaralama (TCK 87) olarak ikiye ayrılır.

  KASTEN YARALAMA SUÇUNUN CEZASI

Basit kasten yaralama ve nitelikli kasten yaralama suçlarına göre ceza farklılık göstermektedir. TCK 86/1’e göre kasten yaralama suçunun cezasının 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıdır. Takibi mağdurun şikayetine bağlı kasten yaralama suçu TCK 86/2’de düzenlenmiştir. Buna göre:” Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması halinde, mağdurun şikâyeti üzerine, dört aydan bir yıla kadar hapis veya para cezasına hükmolunur.”

 TCK 86/3’te ise gerçek anlamda ağırlaştırıcı nedenlere yer verilmiştir:

” (3) Kasten yaralama suçunun;

a) Üstsoya, altsoya, eşe, boşandığı eşe veya kardeşe karşı,

b) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,

c) Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle,

d) Kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,

e) Silahla,

f) (Ek:14/4/2020-7242/11 Md.) Canavarca hisle,

İşlenmesi halinde, şikâyet aranmaksızın, verilecek ceza yarı oranında, (f) bendi bakımından ise bir kat artırılır.” Bu durumlarda artık şikâyet aranmayacak, re ’sen kovuşturulacak suç olacaktır.

TCK 87’de netice sebebi ağırlaşan yaralama suçu düzenlenmiştir:

” (1) Kasten yaralama fiili, mağdurun;

a) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına,

b) Konuşmasında sürekli zorluğa,

c) Yüzünde sabit ize,

d) Yaşamını tehlikeye sokan bir duruma,

e) Gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun vaktinden önce doğmasına,

Neden olmuşsa, yukarıdaki maddeye göre belirlenen ceza, bir kat artırılır. Ancak, verilecek ceza, birinci fıkraya giren hallerde üç yıldan, üçüncü fıkraya giren hallerde beş yıldan az olamaz.

(2) Kasten yaralama fiili, mağdurun;

a) İyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine,

b) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine,

c) Konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına,

d) Yüzünün sürekli değişikliğine,

e) Gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun düşmesine,

Neden olmuşsa, yukarıdaki maddeye göre belirlenen ceza, iki kat artırılır. Ancak, verilecek ceza, birinci fıkraya giren hallerde beş yıldan, üçüncü fıkraya giren hallerde sekiz yıldan az olamaz.

(3) (Değişik: 6/12/2006 – 5560/4 Md.) Kasten yaralamanın vücutta kemik kırılmasına veya çıkığına neden olması halinde, yukarıdaki maddeye göre belirlenen ceza, kırık veya çıkığın hayat fonksiyonlarındaki etkisine göre, yarısına kadar artırılır.

(4) Kasten yaralama sonucunda ölüm meydana gelmişse, yukarıdaki maddenin birinci fıkrasına giren hallerde sekiz yıldan on iki yıla kadar, üçüncü fıkrasına giren hallerde ise on iki yıldan on sekiz yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.”

TCK 87/4, TCK 86/1 ve TCK 86/3’ e atıf yapmaktadır. TCK 86/2’nin kalıbına giren bir yaralamanın neticesinde ölüm gerçekleşirse bu durumda 87/4 uygulanmaz. Yargıtay’ın istikrar kazanan görüşüne göre; fail, taksirle öldürme (TCK 85) suçundan sorumlu tutulabilir. Failin mağdurun rahatsızlığını bilip bilmemesi durumlarına göre de basit ve bilinçli taksir halleri değerlendirilir.

Kasten yaralama suçunun ihmali davranışla işlenmesi:” (1) Kasten yaralamanın ihmali davranışla işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte ikisine kadar indirilebilir. Bu hükmün uygulanmasında kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesine ilişkin koşullar göz önünde bulundurulur.”  Halinde cezada indirim öngörülmüştür. Kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesine dair hükümler de göz önünde bulundurulur.

TAMAMLANMIŞ YARALAMA VE KASTEN İNSAN ÖLDÜRMEYE TEŞEBBÜS SUÇU AYRIMI

Yargıtay bu noktada ağırlıklı olarak yaşamsal bir organın hedeflenip hedeflenmediğine bakar. Yargıtay CGK 08.07.2008 tarih ve 88/184 sayılı kararı:” Geceleyin, kavganın hareketli ortamında, rastgele salladığı tek bıçak darbesiyle mağduru iç organ yaralanmasına neden olmayacak biçimde yaralayan sanığın hayati  bölgeleri özellikle seçtiğine ve eylemi sürdürmesine mani bir hal bulunduğuna dair bir kanıt da mevcut olmadığına göre, olayda yaralama kastı ile hareket ettiğinin kabulü gerekir.” Yani, ilk olarak hayati bölgeyi hedef almanın bilinçli olarak yapıldığına dair tereddüt varsa bu sanık lehine yorumlanır. İkinci olarak, fiili icra etme noktasında hiçbir engel yokken devam etmiyorsa failin yaralama kastı ile hareket ettiği kabul edilir.

 KASTEN YARALAMA SUÇUNDA KOVUŞTURMA

Kural olarak re’ sen, TCK 86/2’de öngörülen hallerde şikâyete bağlı olarak kovuşturulur. Fakat basit tıbbi müdahaleyi gerektiren hallerde, eğer cezanın ağırlaştırılmasını gerektiren nitelikli haller varsa kovuşturma re’ sen yapılır. TCK 86/2’de belirtilen durum için şikâyet süresi 6 aydır. Mağdur 6 ay içerisinde şikâyet etmesi halinde fail hakkında soruşturma başlatılır. Ağırlaştırılmış kasten yaralama suçunda zamanaşımı süresi 8 yıldır.

Kasten yaralama suçunun basit hali ve kasten yaralamanın ihmali davranışla işlenmesi suçu taraflar arasında uzlaşma kapsamındadır.

KASTEN YARALAMA SUÇUNDA GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME

Yetkili mahkeme, suçun işlendiği yer mahkemesidir. Görevli mahkeme ise kural olarak Asliye Ceza Mahkemesidir ancak suçun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinden olan mağdurun ölümü halinde görevli mahkeme Ağır Ceza Mahkemesidir.

KASTEN YARALAMA SUÇUNDA HAGB

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, cezanın bir süre ertelenmesi ve sanığın bu süre içerinde yeni bir suç işlememesi halinde cezanın infaz edilememesidir. Şartları:

• Sanığın mahkûm olduğu cezanın iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezası olması

• Sanık, daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması

• Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması

• Mağdurun veya kamunun uğradığı zararın tazmin edilmiş olması

• Sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının şartlarını kabul etmesi

Kasten yaralama suçu karşısında alınacak ceza miktarı bu şartlar altında ise bu durumda HAGB uygulanır.

Ayrıca, kasten yaralama suçunun basit halleri nedeniyle hükmedilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilebilmesi de söz konusudur.

KASTEN YARALAMA SUÇUNDA MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT DAVASI

Yaralamaya maruz kalan kişi, yaralayana karşı hukuk mahkemelerinde tazminat davası açabilir. Yaralama konusu daha önce ceza davasına konu edilmiş ve suç tespit edilmişse hukuk davasında ispata gerek yoktur. Ceza davası açılmadan tazminat davası açılacaksa haksız fiilin ortaya çıktığı davacı tarafından ispat edilerek yaralayan kişi aleyhine tazminat davasına hüküm verilebilir. Bu durum maddi tazminat davası içindir. Manevi tazminat içinse kişi ruhsal olarak zarar gördüğünü ispat etmelidir. Kişi zaten haksız fiile uğradığını ispat ettiği takdirde bu durumdan manevi olarak etkilenmemesi mümkün değildir. Mahkeme, bu zararın giderimini davalıdan alır. Manevi acı parayla ölçülemez ancak burada amaç yaralama eylemi sonucunda uğranılan zararı en aza indirmektir. Yaralama nedeniyle açılacak tazminat davalarında mağdurun mağduriyetinin gerekçeli şekilde dile getirilebilmesi çok önemlidir. Bu durumda alanında uzman bir avukatın davayı takip etmesi lehe olacaktır.

Yaralama tazminat davaları Asliye Hukuk Mahkemelerinde açılır. Yetkili mahkeme HMK 16 çerçevesinde belirlenir. 2 ve 10 yıllık zamanaşımlarına tabidir. Ancak ceza davası ile kişinin cezalandırılması sağlanmış ise ceza zamanaşımı da devreye girer.

KASTEN YARALAMA SUÇUNDA AVUKAT YARDIMI

Ceza davalarında hak kayıplarının önüne geçmek için soruşturma ve kovuşturma aşamaları oldukça önemlidir. Gerek mağdur gerek fail hukuk önünde hakkını aramalıdır ve süreç karşılaşabileceği hukuki zorlukları atlatabilmek için avukatın